4734 sayılı kamu ihalelerine istekli olarak ihale dokümanı satın alan firmaların, ihale ilanı ile sözleşme arasındaki zamanda mevzuatın uygulanmasıyla ilgili ihtilafa düşüp uyuşmazlık yaşaması halinde, iç hukuk yolunun 2. basamağı kamu ihale kuruma itiraz edilmesi gereklidir.
Kamu ihale kurumuna itiraz edilebilmesi için ihale dokümanını satın almış (e-ihale sisteminde indirmiş) olmanız başvuru şartındandır. İhale dokümanını satın aldığınızda istekli sıfatı kazanırsınız. İdare ile ister ilan ister ihale dokümanı üzerine yaşanan ihtilaflar da ilk önce idareye başvuru yapılması gereklidir. İdarenin cevabı veyahut cevap vermesi gereken sürenin bitiminde kamu ihale kurumuna itiraz süreniz başlar. İdareye vermiş olduğunuz itiraz dilekçesindeki sebepleri ile ilgili dilekçe ile beraber kuruma itiraz bedeli / başvuru bedeli yatırmanız gerekmektedir.
Aşağıdaki tablolarda belirtilen kategoriler ihale yaklaşık maliyetine göre kurum itiraz bedellerini göstermektedir. Bu itiraz bedelleri 2022 yılı için geçerli olup, her yıl güncellenmektedir.
D Kategorisi | C Kategorisi | B Kategorisi | A Kategorisi |
0,00 TL – 2.305.178,00 TL | 2.305.178,00 TL – 9.220.744,00 TL | 9.220.744,00 TL – 69.155.600,00 TL | 69.155.600,00 TL üstü |
13.819,00 TL | 27.654,00 TL | 41.482,00 TL | 55.316,00 TL |
Daha önceki yıllarda ihale itiraz bedelleri tek bir ücret alınıyordu ve günümüzdeki fiyatlara göre çok ucuzdu. (bugünün 250,00 TL ücreti gibi) Ancak durum öyle bir hal almıştı ki; istisnasız bütün ihaleler de firmalar haklı veya haksız olsun tüm katıldıkları işleri kuruma itiraza götürmekteydi. Hiç bir şey elde edemese bile süreci uzatıp intikam alıyorlardı. Kamu ihale kurumu bu durum ile başa çıkamıyor ve dosya yükü inanılmaz boyutlara ulaşmıştı. Artık süreç bu taleplere cevap veremeyeceği bir duruma gidiyordu. Ayrıca ihale itirazları 3-4 ay arasında cevaplanması Kamu Kurum ve Kuruluşlarının yapım, mal ve hizmet işlerinde işlerin aksamasına ve gecikmesine sebep oluyordu.
Kamu bu duruma çözüm olabilmek adına ihale itiraz bedellerini işin büyüklüğüne göre 4 kısma ayırarak inanılmaz fahiş derecede yükseltti. Bu durum ilk başlarda kamuoyunda büyük tepki alsa da geçici ve acil bir çözüm oldu ve süreç günümüzde 55.316,00 TL itiraz bedeline kadar ulaştı. Bu kısma kadar, Kanun koyucu yerine kendimizi koyarsak yapılan işlemi mazur ve mantıklı görebiliriz.
Ancak, yüksek itiraz bedelleri Kuruma itirazları azaltır gibi olurken tekrar başa döndük. Buradaki en büyük problem artık itiraz bedelinin yüksekliği değildir. Problem, haklı olduğunuzda itiraz bedelinin size geri ödenmemesidir. Yani hem haksızlığa uğruyorsunuz hem de paranızı geri alamıyorsunuz.
En büyük haksızlık burada başlıyor. İdare firmayı kasten ihaleden elediğinde, kuruma itiraz edip haksızlığı ortaya çıkartıyor. Ancak yatırmış olduğu ihale itiraz bedelini geri alamıyor. Bu durumda yanlış işlem yapan, görevini layıkıyla yerine getiremeyen kamu personeline hiçbir olmuyor, hiçbir şey etkilemiyor, birde üstüne haksızlık yaptığı isteklinin patronu pozisyonuna geçiyor. Haklı olan bedel ödüyor, Kamu gücünü kullanarak haksızlık yapana hiçbir şey olmuyor. Bu durum bütün semavi dinler ve hukuk mantığına komple aykırıdır.
Haksız itiraz bedeline çözüm önerisi
Çözüm için ilk yapılması gereken şey karar vermektir. Burada yapısal reform ve adaleti sağlamak isteyip istenilmediğine karar verilmesi halinde problem ortadan kalkacaktır. Önerimiz şu, istekli firmalar itiraz bedeli yatırıp, Kamu ihale kurumundan düzeltici işlem veyahut ihalenin iptal olması halinde kurum parayı iade etmelidir. Kurum bu bedeli haksız işlem yapan Kamu Kurumuna yazı yazarak tahsil etmelidir. Kurum da yine kasten veyahut sehven yapılan yanlışın faturasını hangi komisyon üyeleri karar verdiyse onlardan tahsil ettiğinde bütün sistem kendiliğinden düzelecektir.
Bazı itirazları duyar gibiyim, kamu personeli sonuçta memurdur. Bu paraları nasıl ödeyecektir vb. gibi. Arkadaşlar ehliyet, liyakat ve adaletli personeli iş başına geçirdiğinizde hiçbir problem ortaya çıkmayacaktır. Okuduğu mevzuatı anlayamayan, anlamayan veyahut bilerek kasten anlamak istemeyenlerin olduğu kurumlarda adaleti nasıl sağlayacaksınız. Ben pilotum diyorsanız, uçağa binip sorumluluk alıp, uçağı uçuracaksınız. Uçuramıyorsanız bedelini ödeyeceksiniz. Hem pilot olarak maaş alayım, hem çalışmayayım, hem de riskim olmasın kabul edilemez. İhale mevzuatı hakim olmayan kimse komisyon üyesi olmasın bu kadar basit.
Ezcümle çözüm basit ama maalesef ülkemizde kamu personeli öz evlat, diğer vatandaşlar üvey evlat konumundadır. Asla ve asla öz evladı üzecek, adaletle çalışmasını sağlayacak ortam asla oluşmayacaktır.
İtiraf ediyorum ki, çözüm önerim bir ütopyadır. Kuralların işlediği, liyakat ve ehliyetin olmaz ise olmaz olduğu ve yapılan işin sorumluğunu herkesin payı oranın da aldığı adil bir sistem olması dileğimle…